top of page

"Kişi davranışlarının da kişinin evvela güvenlik kaygılarından ve sonra güvenlik konusunda herhangi bir kaygı kalmayınca da haz yaşama arzularından kaynaklandığından sıkça bahsedildi."

"Davranışlarımızın kökeninde iki temel ilke yatar. İlki: her insan için en öncelikli olan güvenlik ilkesi. İkincisi ise güvenlik problemi kalmayınca en çok ulaşmak istenen haz yaşamak isteği."

"Ayrıca güneşlenmek hem vitamin kaynağıdır hem de cildi bronzlaştırır. Bronzlaşan kadın tatil dönüşü çevresindeki insanlara tatile gidebilecek kadar maddi güce sahip olduğu mesajını verir. Erkeklere verilen mesaj ise bronzlaşmak için güneşlendiği güneşlenmek için soyunduğu ve başka bir ortamda de tekrar soyunabileceğidir."

"Keza kadınlar tarafından beğenilmeyen ve dışlanan bir erkek talihsizce intikamını zor kullanarak veya tecavüz ederek almak isteyebilir. Bir toplumda toplumsal ilgiden istifade edememiş insanların sayısının fazlalığı o toplumu bunalıma sürükler. Suç oranı artar. Esnaf tedirgin olur. Polis sayısı artar Ekonomik büyüme durur. Toplumun refahı sarsılınca kıpırdanmalar artar."

"Çünkü güçlü olanın hayatta kaldığı yaşam şartları insanı doğal olarak barbarca bir bencilliği iter ve düşük ahlaki tabuları yıkarak kendini diğer insanlardan üstün ve gerekli olduğuna inandırır."

"Yüksek hedeflerinden dolayı sırtına yüklediği yük anlık küçük zevkleri konsantre olmasına mani olur. "Örneğin çok sevdiği bir arkadaşının talihsiz ölümü sonrası üzüntüye boğulan bir kişi esasen kendisi için çok uygun böyle bir arkadaşı yeniden bulamayacağı ve arkadaşının yaşadığı kazaların kendi başına gelme olasılığı gözünde büyüdü için üzgündür."

"Sevmek ya da sevmemek insanın tercih yaparken baz aldığı en önemli kıstastır. Tercih yaparken insanların tercih nesnelerini duyduğu sevgi çoğu kez mantığın da merhametin de önüne geçer."

"Sevmenin özünde kişinin bilinç altında yatan menfaati maksimize etme duygusu vardır. İnsan sevdiği şeyi kendine faydalı dokunduğunu düşündüğü için sever."

 

"Bilinen anlamı ile "anlam" sözcüğü bir niyeti, niyet ise bir tasarımı ve tasarım da bir tasarımcıyı işaret eder. Herhangi bir varlık, işlem veya bir kelimenin anlamı sadece tasarımcı öyle istediği için oradadır. Kuramsal dinlenin, felsefi dünya görüşlerinin temelini ve yaratılış hikayelerinin büyük bir bölümü bu inancı oluşturur. Bu insanın var olmasını bir amacı olduğu fikrini kabul eder. Bireyler de yeryüzünde bir amaç için bulunmaktadır. Hem tüm insanlığın hem de tek tek bireylerin varlığının bir anlamı vardır."


"Biyolojide nasıl ve neden sorularının cevapları genellikle basmakalıptır ve yaşamsal olayların nedenselliğine bağlı olarak ya yakın nedensellik ya da nihai nedensellik yöntemiyle açıklanır. Yakın nedensenlik yöntemi bize iki elimiz ve 10 parmağımız olduğu gerçeğinden bahseder. Nihai nedensellik yöntemi ise iki elimiz ve 10 parmağımızın neden başka türlü bir organ olmayıp da bugünkü şeklinde olduğunu cevaplar. Yakın nedensellik yöntemi bazı hareketleri yapabilmemiz için genel hatlarıyla anatominin ve duyguların birbiriyle bağlantılı çalışması gerektiğinden bahsederken nihai nedensellik yönetimi bununla yetinmez ve anatomimizle duygularımızın neden bu şekilde birbirine bağlı çalıştığını da açıklar. Amacımız insanı anlatmak ve insana varlığının anlamını sorgulamak olduğunu her iki yönteme de ihtiyaç duyarız."


"Şartlar eşit olduğunda (ki ne yazık ki gerçekte şartlarımız nadiren eşit olabilit), insanlar kendilerine benzeyen, kendileriyle aynı dili konuşan ve aynı inançlara sahip kişilerle bir arada bulunmayı tercih eder."


"Örneğin kafesteki maymunlara dışarıya bakmaları için izin verildiğinde, maymunların dikkatini çeken ilk şeyin diğer maymunlar olduğu gözlemlenmiştir."


"İnsan bir aygıt kullanmaz ise etraftaki diğer birçok uyarıcının farkına varamayan bir türdür."


"Türler içinde küçük olmak ortalamaya göre küçük beyinli olmak anlamına gelir ve bu da daha az hafıza depolama kapasitesi ve daha düşük bir zekaya işaret eder."

 

"Arkeolojinin zamansal alt sınırının başlangıcı insanın ilk standart tanımlanabilir aleti yapmasıdır üst sınırı ise bugüne kadar gelir."


"Bugünkü bilgilerimizle ilk standart aletleri yani arkeolojinin başlangıcını yaklaşık 2,5 milyon yıl önce olarak görmekteyiz."


"Maddi kalıntı, insan tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen, kullanılan, değiştirilerek yapılan ya da biçimlendirilen her şeyi kapsamaktadır."


"Geçmiş dönemlerden günümüze kalabilen malzeme çok sınırlıdır. Bunların büyük bir bölümü yapıldığı ham madde türüne ve bulunduğu doğal ortama bağlı olarak tümüyle ortadan kalkmaktadır. Örneğin ahşap, kumaş gibi organik maddeler ancak belirli ortamlarda korunabilir. Zamana ve koşullara daha dayanıklı olduğunu düşündüğümüz demir gibi diğer birçok hammadde türü de zamanla çevre koşullarına bağlı olarak ortadan kalkabilir."


"Örneğin yangın geçirmiş bir evdeki buluntular yangın geçirmeden terkedilmiş bir evdeki buluntulara göre çok daha fazla ve çeşitlidir. Yangın sıradan koşullarda zamanı dayanıksız olan bazı organik maddelerin örneğin buğday, arpa gibi tahılların kömürleşerek korunmasını sağlamaktadır. Bu sayede o toplumun çiftçilik yaptığını öğrenmenin yanı sıra hangi tür buğdayı ektiği bunu nasıl ve nerelerde depoladığı ve bundan nasıl yararlandığı gibi soruların yanıtlarını da alabilmekteyiz."


"Korumaya en büyük katkıda bulunan felaketlerin başında belirli tip yanardağ patlamaları gelmektedir Eğer yanardağ kızgınlar akıtmadan önce kalın dolgular oluşturacak şekilde püskürürse bu kalın kül tabakası her türlü kalıntıyı örter ve daha sonra bunun üzerine gelen lav tabakası da söz konusu kalıntıların bir kasaya konulmuş gibi kilitlenerek korunmasını sağlar."


"Ülkemizde Kula bölgesinde MÖ 20 bin yıla ait çamurlu bir zeminde yürümüş bir insanın ayak izleri bölgedeki bir yanardağı külleri ile örtülerek günümüze kadar gelebilmiştir."


"Örneğin bakteri ortamının dolayısı ile çürümenin olmadığı çölde, buzda, bataklıkta aşırı tuzlu ortamda ya da Sibirya'da olduğu gibi donmuş topraklarda her türlü organik madde bozulmadan günümüze kadar gelebilmektedir."


"Kültür tarihine genel olarak baktığımızda zamana en dayanıklı malzeme türleri taş, çanak, çömlek ve daha az oranda kemiktir."


"Bu nedenle özellikle kurak ya da yarı kurak bölgelerde Höyükler daha yüksek ve daha çok katmanlıdır."


"Yağışlı su kaynaklarının bol bulunduğu bölgelerde yerleşmelerin sürekli aynı yerde bulunması gerekmediğinden Höyük oluşumu daha engel enderdir."


 
bottom of page