top of page

"Anlamak çoğu kez sonuçları tekrarlama ya da ebedileştirmek amacına değil, o sonuçları değiştirmeye çalışma amacına hizmet eder. İşte bu yüzden psikologlar katillerin ve tecavüzcülerin ruhlarını anlamaya çalışır. Toplumsal tarihçiler soykırımları anlamaya çalışır, doktorlar hastalıkların nedenlerini anlamaya çalışır. Bu araştırmacıların amacı cinayeti, tecavüz, soykırımı, hastalıkları haklı göstermek değildir. Tam tersine onlar, zincirleme nedenleri anlayarak bu zinciri kırmak isterler."

"Bilişsel yeteneğimizi ölçen testler (örneğin zeka testleri) daha çok kültürel bilgilerimizi ölçer, doğuştan gelen saf zeka, ne demekse, onu değil."

"Kuzey Avrupa'da yaşayanlar arasında yaygın bir kanıya göre onların yaşadıkları toprakların soğuk ikliminin sözde uyarıcı etkileri vardır, oysa sıcak, nemli tropik iklimler insanın yaratıcılığını ve enerjisini azaltır. Belki de kutuplara yakın yerlerde mevsimsel olarak değişen iklim, mevsimsel olarak değişmeyen tropik iklimlere göre çok daha farklı sorunlarla boğuşmaya gerektirir. Belki de soğuk iklimler insanı hayatta kalabilmek için teknolojik açıdan daha yaratıcı olmaya zorlar, çünkü kendisine sıcak bir ev yapması, sıcak giysiler bulunması gerekir. Oysa tropiklerde yaşayan insan çok daha basit bir barınakla ve giysisiz idare edebilir. Ya da bu savı tersine çevirerek aynı sonuca varabiliriz: Kutuplara yakın yerlerde insanlar uzun kışlardan dolayı evlerinde oturmak zorunda oldukları için onların yaratıcılığa ayıracak çok zamanları vardır."

"Çin'de yiyecek üretiminin başlaması, tarih öncesi dönemde insan nüfuslarıyla, kültürel özelliklerle ya da her ikisiyle ilgili çeşitli büyük hareketlere yol açtı. Bu hareketlerden biri Çin'in kendi içinde bugün bildiğimiz haliyle siyasal ve kültürel Çin olgusunu yarattı."

"Yaşayan en yakın akrabamız, büyük insansı maymunun hayatta kalmış olan üç türüdür: goril, sıradan şempanze ve cüce şempanze. Bu üç maymun türünün, çok sayıdaki fosilleriyle birlikte yalnızca Afrika'da görülmesi insan evriminin ilk evrelerinin de Afrika'da geçtiğine işarettir. İnsanlık tarihi, hayvanların tarihinden ayrı bir şey olarak orada aşağı yukarı 7 milyon yıl önce başladı (hesaplar 5 milyon ile 9 milyon yıl arasında değişiyor). Aşağı yukarı o yıllarda Afrika insansı maymunu nüfusu çeşitli nüfuslara bölündü, onlardan biri evrimleşti, çağdaş goriller ortaya çıktı, bir ikincisinden şempanzeler, üçüncüsünden de insan. Goril ailesi anlaşılan şempanze ve insan ailesi olarak ikiye bölünmeden hemen önce bölünmüştü.

Fosillerden anlaşıldığına göre, bize kadar ulaşan evrim çizgisinde yer alan maymun ailesi yaklaşık 10 milyon yıl önce hayli dik durur bir hale gelmiş, daha sonra aşağı yukarı 2,5 milyon yıl önce gövde ve göreceli olarak beyin büyüklüklerini artış olmuştu.

Bu ön insanları Australopithecus afrikanus, Homo habilis, Homo erectus olarak biliyoruz ve bunlar bu sırayla evrimleşip bir sonraki türü meydana getirmişlerdi. 1.7 milyon yıl önce ulaşılmış evredeki Homo erectus, gövde büyüklüğü olarak bugünkü insana çok yakın olmasına karşın beyninin büyüklüğü hala bizimkinin ancak yarısı kadardı. 2,5 milyon yıl kadar önce taştan yapılmış aletler yaygınlaşmıştı ama bunlar pul pul yontulmuş ya da başka taşlarla dövülmüş kaba taşlardan yapılmıştı."

"Yarım milyon yıl öncesine ait Afrika ve Avrupa'da bulunmuş kafatasları bugünkü bizlerin kafataslarına yeterince benzediği için onlar bizim gibi Homo sapiens olarak sınıflandırılmışlardı, Homo erectus olarak değil. Bu ayrım keyfi bir ayrımdır çünkü Homo sapiens, Homo erectusun evrimleşmiş halidir."

"Çağdaş insanın tek bir merkezden çıktığına, daha sonra yayılarak başka yerlerdeki başka tür insanların yerini aldığına dair en açık kanıtı Avrupa'da görmekteyiz. 40.000 yıl kadar önce çağdaş iskeletleri, üstün silahları ve başka ileri kültür özellikleriyle Cro-Magnalar Avrupa'ya geldiler. Birkaç bin yıl içinde yüz binlerce yıldır Avrupa'nın tek yerleşik insanları olarak evrimleşmekte olan Neanderthallerden iz kalmadı. Bu sonuç bize Cro-Magnaların bir şekilde çok üstün teknolojilerini, dil becerilerini ya da beyinlerini kullanarak Neanderthallere hastalık bulaştırdıklarını, onları öldürdüklerini ya da onların yerini aldıklarını, geriye de Neanderthaller ile Cro-Magnonlar arasında bir melezleşme olduğuna dair çok az kanıt bıraktıklarını ya da hiç bırakmadıklarını kuvvetle düşündürmektedir."


"Ayrıca şunu da biliyoruz, insanlar yokken evrimleşmiş, günümüze kadar insan görmemiş olan Galapagos ve Güney kutup kuşları ile memeli hayvanlar bugün hala iflah olmaz derecede uysal hayvanlardır."

"Nüfus hacmi, nüfus yoğunluğu(kilometre kareye düşen insan sayısı) ile yüzölçümünün(kilometre kare olarak) çarpımına eşittir."

"Sonuç olarak bir dönüm toprak, yaban hayvan ve bitkiler ve geçinen insanlara göre 10 ya da 100 kat fazla çiftçiyi ve hayvan yetiştiricisini doyurabilir. Bu çıplak sayısal üstünlük yiyecek üreten kabilelerin yaban hayvan ve bitkilerle geçinen kabileler karşısında kazandığı askeri üstünlüklerin birincisiydi."

"Yani doğal seçilim tohumlar ve meyveler konusunda ters yönde işledi. Meyveleri lezzetli olan bitkiler hayvanlar aracılığı ile yayıldılar, ama meyvenin içindeki tohumun tadının kötü olması gerekiyordu. Yoksa hayvan pazarı tohumu çiğnerdi ve tohum filizlenemezdi."

"Yeni Gine'nin yüksek bölgelerinde yaşayan çocukların karınları şiştir, çok yiyen ama az protein alanlarda görülür bu."

"İnsanlar yararlı bitkiler, görünce tanıyabiliyorlar, çevrelerinde evcilleştirilmeye elverişli daha iyi bitkiler olsaydı bu bitkileri bulup evcilleştirmelerine engel olacak kültürel tutuculuk ya da tabu gibi bir şey yoksa o bitkileri tanırlardı. Ama bu cümleye bir niteleyici eklemek gerekiyor "uzun vadede ve geniş bir bölgede olmak koşuluyla". İnsan toplumları konusunda bilgisi olan herkes tarım bitkilerini, çiftlik hayvanlarını, verimli olabilecek başka yenilikleri kabul etmeyen sayısız toplum örneği verebilir."

"Başarısızlıklar için genellikle kolay, tek nedene dayalı açıklamalar bulmaya eğilimliyizdir. Oysa önemli konuların çoğunda başarı, aslında birbirinden ayrı olası başarısızlık nedenlerinin pek çoğunun ortaya çıkmasının önlenmesini gerektirir."

"Afrikalılar kola ağacının kafein içeren meyvelerini eskiden uyuşturucu olarak çiğnerlerdi; Coca-Cola şirketi Amerikalıları ve bütün dünyayı ayartıp onlara başlangıçta bu meyvenin özünü içeren meşrubatı içirmeyi başarmadan çok önce."

"Her bir yarı kürede ilk yiyecek üretimine "anayurt"luk etmiş ve yiyecek üretiminin yayılma merkezi olmuş göreli olarak küçük topu topu bir kaç bölge var. Bu anayurtlar Avrasya'da Bereketli Hilal ile Çin'den, Amerika kıtalarında da Andlar, Amazon bölgesi, Mezoamerika ve Doğu Amerika Birleşik Devletleri'nden oluşuyordu."

"Tasmanya ile bu üç küçük ada, dünya tarihi için genel önemi olabilecek bir sonucun en aşırı örneğini oluşturuyorlar. Ancak birkaç yüz kişilik bir toplumun tam bir yalıtılmışlık içinde sonsuza kadar yaşamasına olanak yoktu. Dört bin kişilik bir halk 10.000 yıl ayakta kalabilirdi ama önemli kültürel kayıplara uğrar, icatlar konusunda hayli başarısız olur, maddi kültürü eşi görülmemiş derecede basit kalırdı."

"O halde genel olarak yenilikçi toplumların yaşadığı kıtalar, genel olarak tutucu toplumların yaşadığı kıtalar diye bir şey yoktur. Her kıtada belli bir zamanda tutucu toplumlar da vardır, yenilikçi toplumlar da vardır. Ayrıca yeniliğe açıklık eğilimi aynı bölgede zaman içinde dalgalanma gösterebilir."

"Bu iyi bilinen örnekler bizi yanıltır, öteki önemli icatların da fark edilen ihtiyaçları gidermek amacıyla yapıldığını düşünürüz. Aslında icatların pek çoğu ya büyük çoğunluğu sırf merak ya da tamircilik aşkının etkisi ile harekete geçen kişilerin eseriydi, onların kafalarındaki ürüne başlangıçta hiçbir talep yoktu. Bir şey icat edildikten sonra mucidin o şey için bir uygulama alanı bulması gerekiyordu. Ancak uzunca bir süre kullanıldıktan sonra tüketiciler o şeye "ihtiyaçları" olduğunu hissetmeye başlıyorlardı. Yine, bir tek amaca hizmet etmek üzere icat edilmiş şeylerin başka, öngörülmemiş amaçlar için de yararları daha sonra anlaşılıyordu."

"Afrika'daki insan çeşitliliği, coğrafyasının çeşitliliğinden ve tarih öncesinin uzunluğundan geliyor. Afrika kuzey ılıman iklim kuşağından güney ılıman iklim kuşağına kadar uzanan tek kıtadır. Bu arada dünyanın en kurak bazı çölleri, en büyük tropik yağmur ormanları, ekvator bölgesinin en yüksek dağları orada bulunur. İnsanlar Afrika'da dünyanın bütün öteki yerlerine göre çok daha uzun zamandır yaşıyor: En eski atalarımız 7 milyon yıl önce orada yaşadılar, anatomik olarak çağdaş Homo sapiensler de o tarihten sonra orada ortaya çıkmış olabilir."

"Dolayısıyla salgın insan hastalıklarına yol açan mikropların gelişmesi için nasıl yiyecek üretimiyle, yiyecek üretimini izleyen binlerce yıllık toplumsal gelişme gerekiyorsa yazının gelişmesi için de gerekiyordu. Yazı bağımsız olarak Bereketli Hilal'de, Meksika'da ve belki de Çin'de ortaya çıktı. Çünkü bu bölgelerin her biri bulundukları yarım kürede yiyecek üretiminin ilk başladığı yerlerdir. Yazı o birkaç toplum tarafından bir kez icat edildikten sonra, ticaret, fetih ve din yoluyla aynı ekonomik ve toplumsal örgütlere sahip farklı toplumlara yayılmaya başladı."



 
  • Tuğçe Açar

"Eski çağların astrolojisinin kalıntılarını bugün Batı dillerinin bazı sözcüklerinde bulabiliriz. Örneğin, "facia" karşılığı kullanılan ingilizce "disaster" sözcüğü Yunancada "kötü yıldız" demekti. İtalyanca "influenza" sözcüğünün karşılığı bugün "etki" demektir, "asıl yıldızların etkisi" anlamındadır."

 

"İd adı verilen ve hayvanlarda da bulunan ve şartlar ne olursa olsun bir an önce tatmin olmayı isteyen içgüdülerin toplamı ile süper ego denilen moral ve inanç kısmı ve bunların çalışmalarını azaltan ego kısımlarından oluşan bir sistemdir."

"Hattat yazısındaki görsellikle usta olduğunu ispat ederdi. Şimdi klavyenin tuşuna hangi parmak basarsa bassın, bilgisayarda aynı tip harf çıkmaktadır."

 
bottom of page